Türkiye’de yerel seçim sonrası iktidardaki AK Parti’nin ikinci parti konumuna düşmesi, CHP’nin birinci parti çıkması siyaset sahnesini hareketlendirdi.

AK Parti açısından seçimin ekonomik kriz ve emeklilere düşük maaş nedeniyle kaybedildiği kısaca özetlenirken, seçim sonuçlarından ekonominin nasıl etkileneceği merak konusu oldu.

Almanya merkezli kredi derecelendirme kuruluşu Scope Ratings’in yerel seçim sonrası Türkiye'ye ilişkin hazırladığı raporda, Türkiye’nin kredi notu açısından en önemli zayıflığın enflasyon olduğu bildirildi. Bununla birlikte yüksek enflasyonunun seçim sonuçlarının temel belirleyicisi de olduğu yorumunu yapan Scope Ratings analistleri, bu durumun para politikasındaki kısıtlayıcı duruşun devam etmesini destekleyebileceğini ifade etti.

Alman basını Türkiye seçimlerini böyle gördü: "Erdoğan hezimete uğradı!.."

Öte yandan, Scope Ratings analistlerine göre yerel seçim sonuçları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) geçen yılki para politikası ekseni doğrultusunda enflasyonu hedeflemeye devam edeceği yönündeki görüşü destekledi.

Scope Ratings, değerlendirmesinin devamında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonuçlarını kabul etmesinin ülkenin kurumsal gücünü desteklediği üzerinde dururken, demokratik sürecin aynı çizgide devam etmesi durumunda yatırımcı güveninin de artacağını öngördü.

Scope Ratings analistleri, yüksek politika faizinden dolayı TL cinsi varlıkların ise artık yabancı yatırımcılar için daha cazip hale geldiğini ve mevcut koşulların daha fazla yatırımın önünü açabileceğini söyledi.

Scope Ratings analistleri, Türkiye’de sıkı para politikasının devam ettiği varsayımı altında enflasyonun ise bu yıl ortalama yüzde 60 seviyesinde gerçekleşeceğini ve bir sonraki yıl yüzde 25 seviyesine gerileyebileceğini tahmin etti. Bununla birlikte analistler, döviz kurundaki volatilitenin ve ücret artışlarının enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceğini söyledi.

Kredi derecelendirme kuruluşu, 12 Ocak tarihinde Türkiye’nin görünümünü Negatif'ten Durağan'a revize ederken, olumlu revizyona gerekçe olarak daha tutarlı ve bağımsız bir para politikasına evrilen süreci göstermişti.