Almanya’da “hilafet” Türkiye’de “şeriat” mitingi yaptılar: Kim bu Hizb-ut Tahrir

Almanya’da “hilafet” Türkiye’de “şeriat” mitingi yaptılar: Kim bu Hizb-ut Tahrir

Hamburg’da düzenlenen protesto gösterisinde “Çözüm hilafet” yazılı afişleri taşıdılar. Türkiye’de ise şeriat mitingi yaptılar. Almanya’da ‘hilafet’ devleti kurulmasını istediği için faaliyetleri 2003 yılında yasaklanan Hizb-ut Tahrir…

Almanya’nın Hamburg kentinde hafta sonu İslam düşmanlığına karşı düzenlenen protesto gösterisi, ülke genelinde yeni bir tartışma başlattı. Almanya’da demokratik sistemi reddettiği ve ‘hilafet’ devleti kurulmasını istediği için faaliyetleri 2003 yılında yasaklanan Hizb-ut Tahrir hareketinin uzantısı olarak nitelenen ‘Muslim Interaktif’ (Müslüman Etkileşimli) girişimi tarafından Hamburg’un St. Georg kesiminde düzenlenen gösteriye tepki gösterildi. Hamburg Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatı raporlarında ‘kesinleşmiş aşırı hedefler peşinde’ olarak nitelendirilen girişimin öncülüğünde düzenlenen gösteri sırasında protestocuların ellerinde “Çözüm Hilafet”, “Değerler diktatörlüğünü durdurun”, “Müslümanlar susmaz” yazılı afişler taşımaları tepkiyle karşılandı. Hamburg polisinin verilerine göre gösteriye 1200’e yakın kişi katıldı.

KATI MÜDAHALE İSTEDİ

Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Almanya’da düşünceyi ifade özgürlüğünün büyük harflerle yazılı olduğunun altını çizerken, ‘hilafet’ devleti gibi taleplerin bu özgürlük sınırlarını aştığını söyledi. “Caddelerimizde böyle radikal bir gösteriyi görmek zor katlanılabilir bir şey” derken, böyle durumlarda ilgili birimlerin katı bir biçimde müdahale etmelerini istedi. Faeser, gösteri ve düşünceyi ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmaması uyarısında bulunurken, “Hamas terörü propagandasına da Yahudi düşmanı söylemlere de şiddete de yer yok” dedi. Yeşiller İç Politika Sözcüsü Lamya Kaddor, Bakan Faeser’e Hizb-ut Tahrir yanlısı dernekleri yasaklama çağrısında bulundu. FDP Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Konstantin Kuhle de Almanya’daki özgürlükçü, demokratik temel düzeni tehdit eden yabancılara yaptırımlar uygulanmasını istedi. CDU İç Politika Sözcüsü Alexander Throm da bu tür gösterileri ‘utanç verici’ olarak nitelerken, sınır dışı da dahil katı yaptırımlar uygulanmasını talep etti.

TÜRKİYE’DE ŞERİAT ÇAĞRISI

İstanbul’da ise 17 Aralık 2023 günü, kendi medya organı “Köklü Değişim” adı altında “Gazze İçin Tek Yürek Tek Ses Yürüyüşü” gerçekleştiren Hizb-ut-Tahrir örgütü, miting sonrası sosyal medya hesaplarından hilafet çağrılı paylaşımlar yaptı.

“Tek ümmet, tek devlet, tek çözüm hilafet” gibi sloganların atıldığı ve “Filistin hilafetle kurtulur” pankartının taşındığı mitinge ilişkin görüntüler, “Köklü Değişim Medya” ve “HizbutTahrir Türkiye” isimli X hesaplarından “Yürüyor hilafete Hizb ut-Tahrir” sözlerinin geçtiği şarkı eşliğinde paylaşıldı.

Hilafet propagandasının yapıldığı mitinge herhangi bir soruşturma açılmazken, mitinge dair bu görüntüler, 17 Aralık gününden sonra defalarca Köklü Medya ve Hizb-ut Tahrir’in sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

Grubun önde gelen isimlerinden Yılmaz Çelik’in, miting için hazırlanan hilafet çağrılı videoyu, İstanbul Şişhane’de Tevhid bayrağı taşıyan kişiye bir genç tarafından yumruk atılması sonrası yeniden paylaşması dikkat çekti. Çelik yaptığı paylaşımda, “Geliyor gelmekte olan! Hiç bir güç hiç bir kuvvet bu gelişi durduramayacaktır! Hilafet” ifadelerini kullandı.

KİM BU HİZB-UT TAHRİR

1953 yılında Filistinli Muhammed Takiyyuddin en-Nebhani tarafından Kudüs'te kurulan Hizb-ut Tahrir (Türkçe “Kurtuluş”), o yıllardan bu yana küresel çapta faaliyet yürütüyor. Türkiye’de de on yıllardır aktif olan örgütün faaliyetleri başta Almanya olmak üzere Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Rusya ve Çin gibi ülkelerde yasaklanmış durumda.

Türkiye’de Ankara merkezli örgütlenen Hizb-ut Tahrir, Cumhuriyet ve laiklik başta olmak üzere demokrasinin tüm değerlerine karşı. Örgütün yayınlarında hilafet çağrısı yapılıyor. En önemli amaç, şeriat kurallarıyla yönetilecek bir hilafet devleti kurmak.

Yargıtay’ın da Hizb-ut Tahrir'i ‘terör örgütü’ olarak niteleyen kararları bulunuyor. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin örgüt yargılamalarıyla ilgili verdiği bir hak ihlali kararı, örgütün “hukuki olarak terör örgütü değiliz” şeklindeki yorumuna kaynak oluşturuyor. Yerel mahkemeler de örgütle ilgili birbirinden farklı kararlara imza atıyor.

HABERE YORUM KAT
4 Yorum