Yolsuzluk, yoksulluğu solladı

Yolsuzluk, yoksulluğu solladı

Uluslararası Kızılhaç Komitesinin raporuna göre Y kuşağının yüzde 54'ü için dünyada en büyük sorun yolsuzluk olurken, yüzde 52 için işsizlik, yüzde 47 için de artan yoksulluk oldu.

ANKARA - Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Y kuşağının yaklaşık yarısının, dünyada felakete yol açacak bir savaş çıkma ihtimalinin yüksek olduğuna inandığını bildirdi.

ICRC, 16 ülkeden Y kuşağı olarak değerlendirilen 20-35 yaş aralığındaki 16 bin kişinin savaşlar hakkındaki sorulara verdikleri cevaplardan oluşan "Y Kuşağı ve Savaş" başlıklı araştırmanın sonuçlarının yer aldığı raporunu yayımladı.

Rapora göre, katılımcıların yüzde 47'si, yaşamları süresince üçüncü bir dünya savaşı çıkmasının muhtemel olduğunu düşünüyor, yüzde 84'ü nükleer silah kullanımını "asla kabul edilemez" görüyor ve yüzde 54'lük bir kesim gelecek 10 yıl içinde nükleer bir saldırı ihtimalinin, olmama ihtimalinden daha fazla olduğuna inanıyor.

Suriyeli katılımcıların neredeyse tamamı kimyasal ve biyolojik silaha karşı

Y kuşağının yüzde 74'ü savaşların önlenebilir olduğuna inanıyor, yüzde 75'i de savaş yöntemleri konusunda sınırlamalar getirilmesini istiyor. 

Katılımcıların yüzde 37'si işkenceyi bazı koşullarda kabul edilebilir buluyor, yüzde 15'i de sivil kayıplara bakılmaksızın savaşlarda kazanmak için "her yolun mübah olduğunu" düşünüyor.

Ankete Suriye'den katılanların yüzde 98'i nükleer silah, yüzde 96'sı da kimyasal ve biyolojik silah kullanımının asla kabul edilemez olduğunu savunuyor. 

Suriye'den katılımcıların yüzde 85'i ayrıca yakalanan düşman savaşçıların akrabalarıyla iletişimine izin verilmesi gerektiğini savunuyor. 

Kimyasal ve biyolojik silah konusunda Suriye'den neredeyse tüm katılımcıların hemfikir olması ve rapordaki en yüksek cevap oranına ulaşılması da öne çıkan başka bir husus oldu.  Bu konuda Suriye'yi yüzde 93 ile Kolombiya ve yüzde 92 ile Ukrayna ve İsviçre izledi. 

"Savaş deneyimi savaştan nefret ettiriyor" 

ICRC Başkanı Peter Maurer, konuya ilişkin açıklamasında, "Ailenizin ve dostlarınızın savaşın dehşetine maruz kaldığını gördüğünüzde, savaş ve silahlarla ilgili kesinlikle hiçbir şey yapmak istemezsiniz. Suriye, Ukrayna ve Afganistan'daki Y kuşağından gelen araştırma sonuçları bizim için açık bir gerçeği doğruladı; savaş deneyimi sizi savaştan nefret ettiriyor." ifadelerini kullandı.

Barış içindeki ülkelerde yaşayanların yüzde 30'una karşın savaştan etkilenen ülkelerde yaşayanların yüzde 46'sının, gelecekte daha az savaş olacağına veya hiç savaş olmayacağına inanmaya eğilimli olduğu görülüyor.

Ukrayna'da ankete katılanların yüzde 69'u ülkelerindeki savaşın gelecek beş yılda sona ereceğine inanıyor.

Katılımcıların yarısından fazlası için en kaygı yaratan sorun işsizlik

Araştırma, 16 ülkedeki katılımcıların en az üçte ikisinin nükleer silah kullanımını "asla kabul edilemez" bulsa da yüzde 54 de gelecek on yılda nükleer bir saldırı olacağını düşünüyor.

Her beş katılımcıdan dördü nükleer silahların varlığının insanlık için bir tehdit olduğunu kabul ediyor. Yüzde 64'ü de nükleer silaha sahip ülkelerin bu silahları imha etmesi gerektiğini belirtiyor. 

Yolsuzluk, katılımcıların yüzde 54'ü için en fazla kaygı yaratan sorun olarak görülürken bunu yüzde 52 ile işsizlik, yüzde 47 ile artan yoksulluk ve terörizm, yüzde 45 ile de savaş ve silahlı çatışmalar izledi. 

Nükleer silahlar ise katılımcıların yalnızca yüzde 24'ü tarafından endişe verici bir mesele olarak değerlendirildi.

Katılımcıların yüzde 36'sı drone ve robotların savaş ve silahlı çatışmalarda kullanılmasının sivil kayıpları artıracağını, yüzde 32'si azaltacağını, yüzde 24'ü ise bu durumun bir değişiklik yaratmayacağını düşünüyor.

Savaş mağdurlarının akıl sağlığını en çok Suriyeliler en az İsrailliler önemsiyor

Ankete katılanların yüzde 73'ü, çatışma mağdurlarının akıl sağlıklarının korunmasının gıda, su ve barınma kadar önemli olduğunu düşünüyor.

Savaş mağdurlarının akıl sağlığını yüzde 87 ile en çok önemseyen katılımcılar Suriye'den, bu konuya en az ehemmiyet gösteren katılımcılar da yüzde 60 ile İsrail'den çıktı.

Katılımcıların yüzde 55'i ele geçirilen düşman taraftan bir savaşçıya işkence yapılmasını asla kabul edilemez bulurken, bu konuda en yüksek oran yüzde 71 ile Suriye ve Kolombiya'dan, en düşük oranlarsa yüzde 23 ile İsrail ve yüzde 29 ile Nijerya'dan geldi. 

Cenevre Sözleşmelerini en iyi bilen Suriyeliler 

Öte yandan katılımcıların yüzde 75'i, Cenevre Sözleşmeleri'nden 70 yıl sonra, savaşların nasıl yapılacağına sınırlama getirmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyor.

Y kuşağının yüzde 54'ü Cenevre Sözleşmeleri'nden haberdar. Bu konudaki en yüksek orana sahip ülkeler, yüzde 81 ile Suriye yüzde 76 ile Rusya ve Ukrayna, yüzde 75 ile Fransa ve yüzde 74 ile İsviçre şeklinde sıralandı.

Araştırma, ICRC'nin talebi üzerine geçen yıl 1 Haziran - 7 Ekim'de gerçekleştirildi.

Araştırmaya Afganistan, Kolombiya, Fransa, Endonezya, İsrail, Malezya, Meksika, Nijerya, Filistin, Rusya, Güney Afrika, Suriye, İsviçre, İngiltere, Ukrayna ve ABD'den 20-35 yaş aralığındaki 16 bin kişi katıldı. 

HABERE YORUM KAT