OKTAN ERDİKMEN - Berlin’den sonra Baden Württemberg eyaletinde de Türkçe anadili derslerine katılanların sayısındaki düşüş hayal kırıklığı yarattı.

Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, geçtiğimiz yıl Türkçe derslerini 19 bin 23 öğrenci izledi. Bu rakam, bir önceki yıla göre 3470 yani yüzde 15 daha az öğrenci anlamına geliyor.

2008-2009 öğretim yılındaki sayı ise 29 bin 470 olarak belirtildi. Buna göre, son 10 yıldaki düşüş yüzde 35’i buluyor.

Eyaletteki Türk kökenli öğrenci sayısı artmasına rağmen, anadili derslerine katılım oranının bu denli düşmesinin çeşitli sebepleri var.

Bunlardan biri Eğitim Bakanlığı’nın anadili derslerine kasıtlı olarak üvey evlat muamelesi yapması, not verilen zorunlu seçmeli dersler arasına almamakta diretmesi ve öğrencileri bu derslere katılmaya teşvik etmemesi.

Bu nedenle sadece Türkçe derslerinde değil, diğer anadili derslerinde de katılım oranı benzer oranlarda düşüyor.

Bakanlık, mevcut durumda eyalete yaklaşık 1 milyon avroya mal olan anadili derslerini kendisi organize etmek, Türkçe öğretmenlerini Almanya’da yetiştirip istihdam etmek istemiyor. Almanya, Türkleri Türk olarak değil, Almanca konuşan Müslümanlar olarak görmek istiyor.

Diğer taraftan, AKP’nin Avrupa ülkelerinde izlediği sorumsuz dış politika, çok sayıda kamu görevlisinin devlet memuru gibi değil de, AKP temsilcisi gibi davranmaya başlaması, atamalar yapılırken liyakattan ziyade kimin hangi görüşten olduğuna bakılması, hemen her alanda olduğu gibi Türkçe derslerinin organizasyonunda da başarısızlık sonucunu doğuruyor.

Camileri ve öğretmenleri parti organı gibi kullanmaya çalışırsanız, sonuç bu olur. Çocukların ayağı camiden de, Türkçe dersinden de kesilir.

Bürokraside atamalar maalesef eş, dost, parti, cemaat referansına göre yapılıyor.

İşini layıkıyla yapmak için onlarca kilometre uzaklıktaki okullar arasında mekik dokuyan, çocuklarımıza 2 kelime öğretebilmek için çırpınan öğretmenlerimiz bile bu sonucu değiştiremiyor. Yalnız bırakıldıkları okullarda, Alman müdürle, müdür yardımcısıyla mücadele edemiyorlar. 

AKP hükümetinin hatalarının bedelini, tek başlarına ödüyorlar. 

Türkçe, Almanya’daki Türkiye toplumunun çimentosudur.

Harçtaki çimento miktarı azalırsa, belki görünüşte gökdelenler bir süre daha yükselir.

Ancak hiç beklemediğiniz bir anda o bina çöker. 

Ve hepimiz altında kalırız...