Türk kökenli avukatlar tehdit alıyor

Türk kökenli avukatlar tehdit alıyor

NSU davasındaki müdahil avukatlardan Mehmet Daimagüler, Türk kökenli avukatların tehditler aldıklarını belirterek, "Ben bunları ciddiye almıyorum. Havlayan köpek ısırmaz" dedi.

İSTANBUL - NSU davasındaki müdahil avukatlardan Mehmet Daimagüler, Türk kökenli avukatların tehditler aldıklarını belirterek, "Şimdiye kadar bin 600 tehdit aldım. Ben bunları "Havlayan köpekler ısırmaz" diyerek ciddiye almıyorum" dedi. Daimagüler, dosyanın kapanmasını kabul etmeyeceklerini ve AİHM'e başvuracaklarını belirtti.

Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde düzenlenen, Almanya'da Kurumsal Irkçılık ve NSU Davası adlı konferansa Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü NSU davasındaki müdahil avukatlardan Mehmet Daimagüler katıldı. Prof. Dr. Durmuş Tezcan'ın moderatörlüğünü yaptığı konferans, yoğun ilgi gördü. Konferans sonrası önemli açıklamalarda bulunan Avukat Mehmet Daimagüler, "NSU davasında Alman İstihbarat Daireleri'nin bilgisi bugüne kadar cevaplanmadı. Maalesef kimse bu konuda cevap istemiyor, baskı yapmıyor. Ben istihbaratın NSU üyelerinin nerede olduğu yönünde bilgisinin olduğunu düşünüyorum. Ancak NSU teröristlerinin ne yaptıklarını araştıramadılar" diye konuştu.

"HESSEN EYALETİNDE 120 DOSYA KAPANDI"

Almanya'nın Kassel kentinde öldürülen Halit Yozgat'ın öldürüldüğü gün Hessen Eyaleti İstihbarat Memuru Halit Yozgat'ın orada olmasının çok ilginç olduğunu belirten Mehmet Daimagüler, "Biz bu memuru 4 defa şahit olarak Münih'e çağırdık. İstihbarat memuru ilk andan son ana kadar hepimize yalan attı. Yine de hakimler onun ifadesine inandıklarını söylediler. Bu memurun yalan atması kötü bir şey ama bunun siyasal tarafından Hessen eyaletine konulması bir skandal. Ben bu memurun "bir şey duymadım görmedim" demesine inanmıyorum. Maalesef Hessen eyaleti bu dosyaları 120 yıl için kapattı. Aslında demokraside böyle bir şey yapmak büyük bir skandal. Avukat arkadaşlarımla beraber biz bu konuyu kapatmıyoruz. Bu hepimiz için önemli, Yozgat Ailesi için önemli sorunlar" ifadelerini kullandı.

"BUGÜNE KADAR BİNLERCE TEHDİT ALDIM"

Almanya'da, NSU davasındaki müdahil avukatlardan Seda Başay Yıldız'a "NSU 2.0" imzasıyla gönderilen tehdit mektubunu değerlendiren Daimagüler, "Bu davada özellikle Türk kökenli avukatlara tehditler geliyor. Bana şimdiye kadar yaklaşık bin 600 kişiden tehdit geldi. Ben bunları "Havlayan köpekler ısırmaz" diyerek ciddiye almıyorum. Ama benim çocuğum yok. Bu nedenle durumum diğer avukatlardan biraz daha farklı. Seda Başay'a gelen tehditler, çok çok farklı çünkü tehditler galiba polis karakolundan gönderildi ve bilgiler oradan alındı. Bu tehditlerde Seda Hanım'ın özel adresleri yazıyor. Polis "sizi koruyamayız kendinize silah alın" diyor. Bir hukuk devletinde polisin avukata böyle bir şey demesi bir skandal. Ben de bu eyalette neler oluyor diye soruyorum" dedi.

"AİHM'E KADAR GİDECEĞİZ"

Ceza davasının bittiğini ifade eden Daimagüler, "Dava yüksek mahkemeye gitti bu muhtemelen temyiz edilecek ve bundan da bir şey çıkmayacak. O yüzden biz bu ceza davalarından fazla bir şey beklemiyoruz. Biz tazminat davası açtık. Eğer Alman hükümetleri, eyaletler işleri düzgün bir şekilde yapsaydılar, polisler araştırmalarını ırkçı gözlükle yapmasaydılar bu insanlar ölmezdi. Biz bunlarla ilgili dava açtık ancak kaybedeceğiz. Ama sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağız. Bu birkaç sene sürebilir ama biz önemli sorulara cevap almadan önce katiyen dosyaların kapanmasını kabul etmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Örgütün yok olmadığına dikkat çeken Daimagüler, Almanya'da yaşayan Yahudi, Müslüman ve göçmenler için bu tehlikenin devam ettiğini kaydetti.

NSU DAVASI HAKKINDA

Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.

Mayıs 2013'ten bu yana Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olma suçundan yargılanan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.

Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor. NSU terör örgütünün ilk kurbanı Enver Şimşek'in ailesinin avukatı Seda Başay Yıldız, ikinci kez ölüm tehdidi aldı.

HABERE YORUM KAT