AB Resmi Gazetesi'nde yapılan duyuruda, dönerin sığır, koyun ya da tavuk etinin ince dilimler halinde şişe geçirilip, dikey olarak ateşte döndürülerek pişirildiği belirtildi.

Pişirme öncesi etin yoğurt, süt, biber veya domates püresi, tuz, çeşitli otlar ve baharatlarla terbiye edildiği, şişleme sırasında da et katmanları arasına dilimlenmiş yağ eklediği ifade edildi.

Dönerin içeriğinde büyükbaş veya koyun eti, dana veya koyun kıyması, tavuk eti veya bunların karışımlarının kullanılabileceği vurgulandı.

Dönerin İstanbul'dan başlayarak Osmanlı topraklarında yaygınlaştığı, 1800'lerin başından itibaren lokantalarda ve hanlarda satıldığına dikkat çekildi. Takiyüddin'in 1546 tarihli el yazmalarında dönerin dikey pişirilmesine dair bilgilere yer verildi.

1962-1979 yılları arasında Türk göçmenlerin Avrupa'ya ve özellikle Almanya'ya taşıdığı kültürel bir simge haline gelen dönerin, adı ve üretim sürecinin Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine özgü olmadan yayıldığı belirtildi.

Avrupa'da popüler sokak yemeklerinden biri olan dönerin adının, dönmek fiilinden türediği ve geleneksel pişirme tekniğiyle ilişkilendirildiği kaydedildi.

Et dönerin kırmızı ete göre yaprak veya kıyma şeklinde sınıflandırılabileceği, içerisinde hayvansal olmayan proteinler, nişasta, nişasta içeren maddeler, soya ve soya ürünleri bulunması gerektiği ifade edildi.

AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanan duyuruyla dönerin "Geleneksel Ürün Adı" tescil süreci başlamış oldu. 3 aylık itiraz süresinin ardından döner, Türkiye'nin AB'de tescil ettirdiği ilk geleneksel ürün adı olacak.

ARTI49