"Tren kazalarını önlemede en ileri teknoloji bizde"

"Tren kazalarını önlemede en ileri teknoloji bizde"

Enekom Genel Müdürü Gökmen, "Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Demiryolları Ray Kırıklarını Algılama Sistemi ile dünyada ilk biz geliştirdik, daha önce geliştirebilseydik Çorlu'daki acı kaza yaşanmayabilirdi" dedi.

ANKARA (AA) - ODTÜ Teknokent'te faaliyet gösteren Enekom tarafından geliştirilen Demiryolları Ray Kırıklarını Algılama Sistemi (RailAcoustic) başarıyla sonuçlanan testlerin ardından kullanılmaya başlanıyor.

Sistem, ray üzerinde belirli bir frekansta oluşturulan titreşimin, biri uzakta olmak üzere 2 noktadan algılanması prensibiyle çalışıyor.

"İstenilen zaman aralıklarıyla uzaktan ölçüm yapılabiliyor"

Ray üzerinde tamamen elektromekanik yöntemle çalışan sistemde, bir taraftan raya titreşim verildikten sonra eş zamanlı olarak diğer bir noktadan bu titreşim sinyali okunuyor. Sağlam ray ile kırık veya belirli bir düzeyde çatlak taşıyan rayın iki nokta arasında taşıdığı titreşim sinyal seviyeleri arasındaki fark ve hatalı bölgeden yansıyarak geri gelen sinyal, sistemin hassas algılama elektroniği tarafından algılanarak işleniyor ve sonuç fiber optik iletişim hattı üzerinden kontrol merkezine taşınıyor.

20180712_2_31407632_35546090_web.jpg

Her 2 kilometrede bir kurulan titreşim uygulama ve algılama modülleriyle donatılan hat üzerinde, istenilen zaman aralıklarıyla uzaktan ölçüm yapılabiliyor.

"Raylardaki kırık veya çatlaklar hemen tespit edilebilecek" 

İlk seviye sistem performans testleri Ankara-Konya Hızlı Tren Hattı üzerinde başarıyla gerçekleştirilen RailAcoustic ile raylarda kırık veya çatlak olup olmadığı güvenli şekilde algılanabiliyor ve bu bilgi kontrol merkezine fiber optik tabanlı bir iletişim sistemi üzerinden ulaştırılıyor.

20180712_2_31407632_35546087_web.jpg

Enekom Genel Müdürü Haluk Gökmen

"Dünyadaki en ileri teknoloji"

Enekom Genel Müdürü Haluk Gökmen, kullanım ve çevresel koşullar dolayısıyla raylarda zaman içinde kırılma ve çatlamalar oluştuğunu, bunun tüm ülkeler için güvenlik sorunu yarattığını söyledi.

Bu sorunun çözümü için "ray devreleri" adını verilen elektriksel devrelerle çözümün arandığını ancak belirli koşullarda ray devrelerinin etkin çalışamadığını, kırıklara ilişkin alarm sinyali üretemediğini ifade eden Gökmen, 2013'te raylardaki bu kırıkları tespite yönelik çabaları elektriksel ortamdan akustik ortama taşımaya karar verdiklerini belirtti. Gökmen, şöyle konuştu:

Balinalardan ilham aldılar

"Balinaların okyanusta çok uzun mesafelerde akustik dalgalarla birbirleriyle çok hassas haberleşmesinden yola çıkarak, 'Bunu demiryollarında raylara taşıyabilir miyiz?' diye düşündük. İlk yaptığımız testler çok umut vericiydi. TCDD ile testler gerçekleştirdik. Verimli sonuçlanınca bunu TÜBİTAK ve KOSGEB'in Ar-Ge ve inovasyon destekleriyle bir sonraki faza taşıdık. Daha önce yapılmamış bazı şeylerin keşfedildiğini fark ettik ve patent başvurusu yaptık. Şu anda dünyada bu konuda en ileride teknolojiyi üretir durumdayız."

8 ayda 94 kilometreye kurulacak

Buluşlarının tren kazalarına çözüm arayan Hindistan'ın ilgisini çektiğini ve bu ülkeye davet edildiklerini anlatan Gökmen, Hindistan Ulaştırma Bakanı ve en üst düzeyde demiryolu yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Gökmen, Hindistan ile temel bir prensip anlaşması sağladıklarını ve çalışma noktasına geldiklerini vurguladı.

Demiryollarındaki risklerin azaltılmasına yönelik olarak TCDD ile geçen yılın ortalarında başlayan görüşmeler sonucu açılan ihaleyi kazanarak bu yılın nisan ayında sözleşme imzaladıklarına işaret eden Gökmen, şunları kaydetti:

"Bu teknolojiyi bir tek biz ürettik"

"Bu ihale uluslararası şirketlere de açıktı ancak teknolojiyi bir tek biz ürettiğimiz ve bu konuda da patentlerimiz bulunduğu için ihaleye cevap verdik. Sözleşmemiz başladı, 8 aylık bir çalışmamız var. Ankara-Konya Yüksek Hızlı Tren Hattı'nda ve Ankara-Kırıkkale Demiryolu Hattı üzerindeki toplam 94 kilometrelik bir kesimde sistemin kurulumu gerçekleştirilecek. Ray kırıklarını uzaktan, otomatik ve hassas şekilde algılayan bu sistem dünyada tek. Hindistan bazında distribütörlük anlaşmaları imzalandı. Avustralya ile aynı şekilde anlaşmalarımız imzalandı. Londra metrosu bu konuyu yakından takip ediyor. Kanada, Belçika, Güney Kore ve Japonya ile ilişkilerimiz devam ediyor. Bunlar kendiliklerinden teknolojimizle ilgilendiler. Hedefimiz yıl sonuna kadar Türkiye'deki ilk 94 kilometrelik kısmı tamamlayıp sistemin kullanılmasını sağlamak."

"Yerli ve milli teknoloji heyecanlandırıyor"

Gökmen, ürünle ilgili olarak ikinci seviye saha testlerini tamamladıklarını, bu aşamada hem kırıkların uzaktan algılanabildiğini hem de hat üzerindeki deprem, heyelan, sel veya toprak kaymasında hattın durumuna ilişkin bilginin uzaktaki kumanda merkezinden izlenebildiğini söyledi.

Haluk Gökmen, "Bunun yaygınlaştırılması için de TCDD ile ortak çalışma içindeyiz. Teknolojinin yerli ve milli olması onları da bizi de heyecanlandırıyor. Yurt dışında da bu heyecan paylaşılıyor. Tüm dünyaya bu teknolojiyi çok hızlı şekilde sunar noktaya geldik." dedi.

"Deprem, sel baskını, heyelan gibi faktörleri tespit edebiliyoruz"

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşanan tren kazasına ve bu tür kazalarının önüne geçilebilmesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Gökmen, deprem, sel baskını, heyelan gibi faktörlerin hatta etkisini testlerde tespit ettiklerini bildirdi.

Hedeflerinin ilk aşamada kırıkların tespiti olduğunu vurgulayan Gökmen, RailAcoustic'in trenin güvenli hareketini etkileyecek birçok faktörün ve yol açtığı sonuçların algılanmasına olanak sağlayacağını vurguladı. Gökmen, şunları kaydetti:

"Çorlu'daki acı kaza yaşanmayabilirdi"

"Bu fırsat daha önce doğsaydı, teknolojiyi daha önce geliştirebilseydik ki dünyada ilk biz geliştirdik, muhtemelen Çorlu'daki acı kaza yaşanmayabilirdi. Oradaki koşulları incelediğim zaman rahatlıkla gözlemleyebiliyorum ki hat üzerindeki o değişimi çok rahat algılayabilirdik. Bu teknolojiyle o mümkün ve bundan sonraki dönemde olacak. Var olan teknolojiyle bunun algılanmasının çok zor olduğunu düşünüyorum. Sel gibi anında gelip, 10 dakikada bütün arazi yapısını değiştiren bir faktörü herhangi bir bakım sistemiyle algılamanız mümkün olmayabilir. Trenin gelmesinden 5 dakika önce, o hızda hareket etmeniz lazım. O saha koşullarında bu mümkün değil. Diğer ülkelerdeki uygulamalarda da mümkün değil. Bazı koşullar çok hızlı gelir, o anda hareket halinde önünde ne varsa silip süpürebilir. Buna karşı akustiğe dayalı bir teknolojiyle çözüm üretilmesi mümkün. Biz de bunu göstermek için kararlıyız."

"Trenin durdurulması mümkün olacak"

Gökmen, RailAcoustic ile trenin gelmesinden çok kısa süre önce belirlenen noktada görüntüleme çalışması yapılabileceğini söyledi.

Haluk Gökmen, "Sel geldi, o saniye içinde hat üzerinde su yükseldi veya bir çökme oldu, birkaç saniye içinde trenin de haber alacağı şekilde merkezi sinyalizasyon sistemi üzerinden haber verilip trenin durdurulabilmesi mümkün olacaktır. Geliştirdiğimiz algı sistemi burada çözüm olarak gözüküyor. Böylece trenin durdurulması için gerekli zamana sahip olacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.

HABERE YORUM KAT