İSTANBUL – Quartz’da yer alan bir habere göre, araştırmacılar şu ana dek, en az 11 bin yıl önce gerçekleşmiş Güney Amerika’ya doğru olan ilk göç dalgasını biliyorlardı.

Buna karşın, Cell’de yayınlanan DNA analizi sonuçlarına göre, ikinci grup göçmenler 9 bin yıl önce ilk göçmenlerin yerini aldı ve üçüncü grup da bundan 4 bin yıl sonra Güney Amerika’ya geldi.

ABD, Harvard Tıp Fakültesi ve Almanya, Max Planck İnsanlık Tarihi Bilim Enstitüsü araştırmacılarını da içeren uluslararası bir genetik bilimci ekibi, Brezilya, Belize, Andes Dağları ve Arjantin, Şili ve Uruguay'ı kapsayan Güney Amerika’nın Güney Konisi’nde bulunan 49 kişinin iskelet kalıntılarındaki genomları analiz etti ve bu 49 kişiden 41’inin yaşı bin yıldan daha geriye dayanıyordu.

Bu araştırma, Güney Amerika’ya doğru olan üç farklı gen akışını ortaya çıkardığı gibi, araştırmacılar, aynı zamanda, 9 bin yıl önce ilk göç dalgasındaki insan genlerinin neredeyse tamamen yok olduğunu buldular ve bu da tam olarak nasıl olduğu bilinmese de, ikinci göç dalgasını gerçekleştirenlerin ilk göç dalgasındaki göçmenlerin yerini aldığı anlamına geliyor.

Aynı gün Science’de yayınlanan, günümüz Alaska’sından Patagonya’ya kadar çeşitlilik gösteren alanlarda, Güney ve Kuzey Amerika’da bulunan 15 farklı insan genomunu analiz eden farklı bir çalışma, kıta genelinde bir nüfus hareketliliği yaşandığına işaret ediyor.

Araştırma aynı zamanda, Brezilya’da bulunan bazı iskelet kalıntılarının yerli Avustralasalı "genetik biyobelirteci"ne sahip olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanlarının, antik Avustralasyalı ve antik Brezilyalılar arasındaki genetik bağın, kara üzerinden seyahat eden göçmenlere dayandığını varsaymasına rağmen, iki kıta arasında bulunan herhangi bir iskelet kalıntısından bu seyahatin gerçekleştiğine dair hiçbir genetik iz bulunamadığı için bu genetik bağın nedeni gizemini koruyor.

Bu yayınlanan iki araştırma, Güney Amerika’ya giden ilk göçmenleri oluşturan nüfus arasındaki "karmaşık göç çeşitliliğini" açığa çıkartan ilk çalışmalar arasında sayılıyor.