'Şerbetli hamur tatlılarından uzak durun'

'Şerbetli hamur tatlılarından uzak durun'

Prof. Dr. Özdemir, "Kalp ve tansiyon hastaları şerbetli hamur tatlılarından uzak durmalı" dedi.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramazan Özdemir, kalp ve tansiyon hastalarının Ramazan Bayramı'nda nasıl beslenmesi gerektiğine ilişkin yaptığı açıklamada, kalp ve tansiyon rahatsızlığı olan hastaların tuzdan kaçınması gerektiğini söyledi.

Bu kişilerin ramazan sonrasında tüketeceği yemeklerin hafif tuzlu ve daha çok sıvı gıdalar şeklinde olmasının önemine değinen Özdemir, yemeklerde salça yerine daha çok domates kullanılmasını ve sofrada tuz bulundurulmamasını tavsiye etti.

Özdemir, tuzlu peynir, çökelek, zeytin gibi gıdaların, yüksek tuz içerdiğinden dolayı, suda bekletildikten sonra tüketilmesi gerektiğini aktararak, kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon hastalarının turşu, şalgam suyu gibi ürünleri tüketmemesini önerdi.

"Kalp ve tansiyon hastaları sütlü tatlılar tüketmeli"

Bayramda tüketilebilecek tatlılara ilişkin de bilgi veren Özdemir, şunları kaydetti:

"Baklava gibi şerbetli tatlılar az da olsa tuz içerir. Dolayısıyla kalp yetmezliği ve yüksek tansiyonu bulunan hastalar daha çok sütlaç gibi sütlü tatlılar tüketmeli, şerbetli hamur tatlılarından uzak durmalıdır. Bayramda şeker kullanımına dikkat edilmeli ve bitter çikolata dediğimiz siyah çikolata tüketmelidir. Tereyağı, kuyruk yağı, iç yağ gibi yağ içeriği yüksek besinlerden kaçınılmalıdır. Fast food ürünlerde, kızartmalarda, içeriği bilinmeyen hazır yemeklerden uzak durulması gerekir. Yemeklerde sıvı yağlar kullanılmalı, tereyağı veya margarin yerine ayçiçeği yağı, mısır özü yağı, fındık yağı veya zeytinyağı kullanılmalıdır.

"Etli veya tavuklu yemekler etin kendi yağı ile pişirilmeli"

Etli veya tavuklu sebze ya da bakliyat yemekleri hazırlanırken yağ eklenmemeli, etin kendi yağı ile pişirilmelidir. Et ürünleri kızartma yerine ızgara, haşlama veya buğulama yöntemleri ile hazırlanmalıdır. Süt, peynir, ayran, kefir veya yoğurt gibi süt ve süt ürünlerinin yarım yağlı veya yağsız olanları tercih edilmelidir. Hazır yoğurt veya ayran yerine evde mayalanmış yoğurt ve evde hazırlanmış ayranın tercih edilmesi daha sağlıklıdır. Beyaz ekmek, pide, lavaş gibi besinlerin yerine tam buğday, çavdar ve kepek ekmeği gibi esmer ekmek çeşitleri tüketilmelidir."

Günde en az 8 bardak su

Prof. Dr. Ramazan Özdemir, zeytinyağı, balık, sarımsak, her türlü yeşil sebze ve meyve, ceviz, badem, fındık, elma, muz, kayısı, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi ürünlerin kalp dostu besinler olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kalp hastalığı olsun veya olmasın günde en az 2 litre (yaklaşık 8-10 bardak) su tüketmek kalp sağlığının devamlılığı açısından önemlidir. Su, hem içerdiği magnezyum ve kalsiyum ile damar sağlığınıza destek verir hem de kan akışkanlığınızın sağlıklı olmasını sağlar. Kalp yetersizliği bulunan hastalarının günlük sıvı alımı 1,5-2 litreyi (8 su bardağı) geçmemelidir. Gün içinde tüketilen soda, ayran, kefir, süt ve çorba da günlük sıvı alımı içinde hesaplanabilir. Ayrıca ramazan sonrası egzersizler birden yoğunlaşmamalı, hafif egzersizlerden yoğuna doğru olmalıdır. Önce ısınma egzersizleri (10-15 dakika) yapılmalıdır. Isınma ve soğuma sırasında esneklik egzersizleri de yapılmalıdır. Egzersizlerin sonunda aktivite düzeyi yavaş yavaş azaltılmalıdır. Egzersiz sırasında nefes tutulmamalıdır, çünkü nefesi tutmak, kanın kalbe geri dönüşünü azaltır. Kalp hastalarında yürüyüş, bisiklet ve yüzme kullanılan en önemli egzersizlerdendir. Yapılacak egzersizler büyük kas gruplarını içermeli, süreklilik sağlamalı."

Kalp duvarlarında belirgin kalınlaşma olan hastaların aşırı egzersiz yapmaması gerektiğini, ciddi ve kontrolsüz hipertansiyonu olan hastaların ancak hekim değerlendirmesi ve ilaç tedavisi başlanmasından sonra egzersize başlayabileceğini aktaran Özdemir, egzersiz sırasında aşırı kan basıncı yükselmelerinden kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.

HABERE YORUM KAT