Sahte emekliler kurşuna dizilmeli

Sahte emekliler kurşuna dizilmeli

SGK, emekliliğini iptal edip ödediği maaşları faiziyle geri istediği Arif Bey’i bir de savcılığa şikayet etmiş. Yetmez. Türkiye’de bir emeklilik hayal eden Arif Bey, kurşuna dizilmeli. Çünkü herkes suçsuz. Bir tek o suçlu…

OKTAN ERDİKMEN - Sosyal Güvenlik Kurumu, kendisini sigortalı gösteren ama gerçekte çalışmayanların emekliliklerini iptal ediyor. Ödenen maaşları faiziyle geri istiyor, vatandaş hakkında bir de sahtecilikten suç duyurusunda bulunuyor.

Yazının burasında gözlerinizi kapatırsanız, emeklilik başvurusu yapmayanların “İyi yapmışlar. Sahtecilik yapanlar beter olsun” dediklerini duyar gibi oluyorsunuz.

Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var.

Onu da Almanya’da yaşayan Arif Bey anlatsın:

“2014 yılında, borçlanarak emekli olabilmem için Türkiye’ye giderek bir şirkette kısa süreli çalışmak istedim. Tanıdıklar vasıtasıyla bulduğum muhasebe bürosu, bana iş ayarlayabileceğini söyledi. Bir süre sonra bir inşaat firmasına kaydımı yaptılar. Ancak çalışmanın mümkün olmadığını söylediler. Masraflar için 1600 avro ödedim ve 10 gün sigortalı göründüm.

Bir süre sonra belgelerimin emeklilik için uygun olduğunu belirten bir mektup aldım ve SGK’ya yaklaşık 65 bin lira prim ödedim. Sonra maaşım bağlandı ve 4,5 sene kadar hesabıma yatırıldı. Geçen sene eylül ayında, emekliliğimin iptal edildiği yönünde bir mektup aldım. Meğer, o muhasebecinin bana bulduğu firma bir süre sonra kapanmış. Oradan birçok kişiyi sigortalı göstermişler. Şimdi SGK, bana maaş olarak ödediği 92 bin liranın dışında, 20 bin lira da faiz almak istiyor. Bir de savcılığa vermişler. Avukat tuttum. Mahkeme celbi bekliyorum. Onun da masrafı var.

Bana o firmayı bulan muhasebeci, 5 bin avro daha verirsem işi halledeceğini söylüyor. Konsolosluktaki memurlar, “Sen bu 5 bin günü Bağ-Kur’a geçir. 150 bin lira daha öde. 1300 lira maaş alırsın” diyorlar. Benim artık kimseye inanacak durumum kalmadı.

Hayaller kurmuştum. Türkiye’ye yerleşecektim. Emeklilik günlerimi orada geçirecektim. Bir de arsa alıp, prefabrik ev yaptırım diyordum. Bu hayallerin hepsi uçtu gitti. Kaç aydır yediğimizden içtiğimizden bir şey anlamıyoruz. Aklımızda hep bu olay var.

Ben dolandırıcı değilim. Kötü bir şey yapmadım. Beni o şekilde yönlendirdiler. Ben gidip “Beni emekli yapın, sigortalı gösterin” demedim. “Gel şu kadar prim öde, seni emekli yapalım. Kendini de sigortalı göster” dediler. Başıma bunların geleceğini tahmin edemedim. Tek hayalim, Türkiye’de basit bir emekli hayatı yaşamaktı”…

***

Yıllarca televizyonlarda gazetelerde bangır bangır emeklilik ilanları yayımlandı. “Kendini sigortalı gösterme” ifadesi vatandaşın diline yerleşti. Aracı firmalar, hatta bazı yetkililer bile bu şekilde yol gösterdi. Bütün bunlar SGK’nın ve siyasetçilerin gözü önünde gerçekleşti.

“Belgelerin tam, her şey çok güzel” diye prim toplayan SGK, yıllarca maaş ödedikten sonra aslında belgelerin o kadar da tam olmadığını fark etti. Arif Bey’e ödediği 90 bin lirayı, şimdi faiziyle 110 bin lira olarak istedi. Ancak ondan aldığı 65 bin lirayı, faizsiz olarak, yine 65 bin lira olarak ödeyecek. Zamanın 25 bin avrosu, şimdi 10 bin avro edecek.

Burada vatandaşı uyarmayan, piyasadaki şirketlerle ilgili tek laf etmeyen yetkililer suçsuz.

Bunlardan reklam alan, para karşılığı dolandırıcıları ekranlara çıkaranlar suçsuz.

SGK’yı 50 milyar lira zarar ettiren, yüz binlerce gurbetçiden emeklilik başvurularını aldıktan sonra, bazılarının sahte olduğunu tespit eden yöneticiler suçsuz.

Bütün bunları izleyip de gurbetçileri dolandıran Kombassan için özel yasa çıkaran siyasetçiler suçsuz.

Tek suçlu Arif Bey. Çünkü o, kendisini çalışmadığı halde sigortalı gösterdi.

Herkes dürüst, herkes namuslu. Sadece Arif Bey bir sahtekar.

Onun için şimdi yerden bir taş alın ve Arif Bey’e atın.

Ama ilk taşı, günahsız olanınız atsın.*

 

 

 

* Zina yaparken yakalanan bir kadın İsa'nın huzuruna getirilir ve onun taşlanarak öldürülmesi talep edilir. İsa bunun üzerine şöyle der: “Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!” (İncil)

 

HABERE YORUM KAT
1 Yorum