Lokomotife çarpan Türkiye’dir...

Lokomotife çarpan Türkiye’dir...

Tanıdık diye sağa sola yerleştirilen imam hatipliler, uyarılara rağmen önlem almıyor ve ihmallerin hesabını da vermiyorlarsa, bu bir kaza değildir.Lokomotife çarpan da tren değil, Türkiye'dir...

OKTAN ERDİKMEN - Temmuz ayında Çorlu’da meydana gelen tren kazasında, 25 vatandaşımız hayatını kaybetmişti.

O kazanın nedeni, tren rayının altındaki dere yatağının yeterli güçlendirme yapılmadan toprakla doldurulmasıydı. Kontrolcü de masraf oluyor diye işten çıkarılınca, facia yaşanmıştı.

O hafta, “Raydan çıkan tüm Türkiye’dir” başlığıyla bir yazı yazmıştım.

Aradan geçen süre zarfında, sorumlular görevden alınmadı. Müsteşarlar, müdürler, daire başkanları hep aynı kaldı.

Maalesef bu sefer de düz yolda giden tren, lokomotife çarptı. 9 insanımız öldü.

Kazalar her yerde olur. Demokratik ülkelerde sebepler araştırılır, halka açıklanır. Sorumlular görevden alınır ve intihar etmemişlerse cezaevine gönderilirler.

Kabile devletlerinde ise kamu yöneticilerinin hemen hemen tamamı, “eş, dost, akraba” arasından seçildiği için, bunlar olmaz.

Ankara’da yaşanan cinayetin sebebinin de, sonucunun da trenlerle bir alakası yok. 

Saygısızlığın, sevgisizliğin, kültürsüzlüğün ve cahilliğin normalleştirildiği, hatta kutsandığı günlerde yaşıyoruz.

Ülkeyi yönetmesi gereken eğitimli insanları üniversitelerdeki görevlerinden atıyor, terörist ilan ediyorlar.

Kamu yöneticilerini, namaza gidip gitmediklerine göre belirliyorlar. 

En küçük bir çatlak ses çıkaranı kara listeye alıyor, hayatı ona zindan ediyorlar.

Tren yolları da dahil olmak üzere, tüm idarelere yönetici olarak imam hatipten, mahalleden, ilçe teşkilatlarından arkadaşlarını atıyorlar. 

Bu nedenle mesele, trenin lokomotife çarpması falan değildir.

Mesele, “Sinyalizasyon olmazsa olmaz bir şey değil” diyen Ulaştırma Bakanı’nın sırf birilerinin tanıdığı diye görevde kalmaya devam edecek olması meselesidir. 

Türkiye’de torpil, yolsuzluk ve adam kayırma her zaman vardı.

Ancak bu işlere karışanlar, ortaya çıktığında utanır, başlarını öne eğerlerdi.

Şimdiyse, tüm bunların çok da önemli olmadığı, gemisini yüzdüren kaptanların devrinde yaşıyoruz. 

Mesele, adam kayırmanın, saygısızlığın, sevgisizliğin, görgüsüzlüğün, kültürsüzlüğün normalleşmesi meselesidir.

Mesele, bilimin yerine, hamasetin ve bağnazlığın referans alınması meselesidir.

Bu nedenle lokomotife çarpan tren falan değil, Türkiye’dir... 

HABERE YORUM KAT
2 Yorum