CEREN BİNGÖL - İsviçre'nin çalışan nüfusu, günlük hayatta giderek daha fazla stres altına giriyor. Artış, özellikle 50 yaşın altında olanlar arasında belirgindir.

Beş yılda bir yapılan BfS İsviçre sağlık araştırmasına göre, 5 yıl içinde işyerinde stres alanında kalan %3'lük bir artış sağlandığını göstermektedir. 2012'de sayı%12 idi, 2017’de%21'e yükseldi. Artış 15-29 ve 30-49 yaşları arasında görülebilir.

İş yerinde genellikle stresli ve duygusal olarak yorgun hissederler. Duygusal tükenme iş memnuniyetsizliğine yol açar, bu da iş huzursuzluğuna yol açabilir ve bu da bir şirket için satış kaybına yol açacaktır- elbette pek çok işverenin farkında olmadığı (işten çıkarılma veya satış kaybı nedeniyle satış kaybı). Çoğu işçi için tükenmişlik riski de artar.

Tükenme veya tükenmişliğin nedenleri nelerdir?

Yüksek çalışma gereksinimleri, yüksek zaman baskısı, tasarım için çok az kapsam, çelişen değerler, düşük sosyal destek, ayrımcılık vb.

İşi kaybetme korkusu da artıyor. Ancak Seco'ya göre, birçok işveren, bireysel çalışanların kişisel sorunlarının bir sonucu olarak işyerindeki psikososyal riskleri görüyor.

Türkiye'de bir fark yok. Strese neden olan faktörler yüksek talepler, çalışma saatleri, Is veren ile anlaşmazlıklar, iş yeri ve örgütleri, iş korkusu, tatil izninin olmayışı, çalışanlarla çatışmalar, yüksek rekabet vb. Bu ülkedeki işsizlik oranı%14,2 (Ağustos 2019). Tabii ki, stres ve hastalıkların teşviki, ortalama%2,3 oranına sahip İsviçre gibi bir ülkenin iki katıdır.

Şirketler ne yapmalı?

Şirketlerin işyerindeki stresi azaltmanın birçok yolu vardır. Örneğin Görevleri farklı şekilde dağıtıp, kaynakları kullanılabilir hale getirmek, çalışma saatlerinin farklı şekilde organize edilmesi, esneklik sağlayın veya bir çalışanın bir şirket için uzun vadeli bir yatırım olduğu, çalışan sağlığının korunmasına yatırım yapılması. Çalışanlar bir şirketin su kaynağıdır. Su olmadan, fabrikadaki bir su çarkı çok fazla enerji sağlamaz.