'Erdoğan'la ben de fotoğraf çektirirdim'

'Erdoğan'la ben de fotoğraf çektirirdim'

İtalya'nın Empoli takımında oynayan Salih Uçan, Mesut Özil'e haksızlık yapıldığını belirterek, "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bir fotoğraf çektirmek istediğinde, bir davetiye gönderdiğinde her Türk gider. Cumhurbaşkanımız isterse ben de çektiririm" dedi.

EMPOLİ - İtalya'nın Empoli takımında oynayan eski Fenerbahçeli futbolcu Salih Uçan, Almanya'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la fotoğraf çektirdiği için eleştirilere maruz kalan Mesut Özil'e destek verdi. 

DHA'dan Esma Çakır'a konuşan Uçan, "Cumhurbaşkanımız isterse ben de çektiririm tabii ki fotoğraf. Sonuçta bir Türk oyuncu, Almanlar da bunu biliyor. Bence haksızlık oldu, sonuçta bir Türk oyuncu ve Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bir fotoğraf çektirmek istediğinde, bir davetiye gönderdiğinde her Türk gider. Sonuçta Almanya'da oynayanların hepsi de Alman değildir. Kendi ülkelerinden birileri çağırdığında başkası gitse aynı şey ona yapılır mıydı, önemli olan o" ifadelerini kullandı.

- Salih, saç şeklini, tarzını değiştirmişsin. Takımını ve bir kez daha ülkeni de değiştirdin. Yeni hayatın nasıl gidiyor? 

Yaklaşık 3 ay olmak üzere buraya geleli. Empoli küçük bir şehir, alışmak kolay oldu. Daha önce Roma'da da yaşamıştım zaten bu yüzden dil sorunum da yok. Arkadaşlarımla hemen kaynaştım, sıkıntı olmadı. Saçlarımı da kestim, küçüklüğümden beri her zaman kıvırcık kullandım. Fenerbahçe'de de bir ara denemiştim, bu kadar kısa olmasa da. Olumlu geri dönüşler aldım. Genelde güzel olduğunu söylediler. Şimdilik böyle devam edeceğim. Sonra eski haline döner, uzatır mıyım, bakalım uzatabilirim de. Kıvırcık çok genç gözüküyorsun, 17-18 yaşında gibisin, kestir, diyorlardı. Ben de böyle bir karar aldım.

- Empoli takımında nasıl karşılandın? Buradaki ilişkilerin nasıl? 

Çok iyi. Aralarına aldılar hemen, hiçbir sıkıntı olmadı. Zaten İtalyanca da konuşabildiğim için adaptasyon sorunu olmadı, hemen uyum sağladım. 


- İtalyanca çalışmaya devam ediyor musun?

Roma'dayken bir arkadaşımla birlikte çalıştım. Şu anda da zaten her geçen gün yeni bir kelime öğreniyorsun, soyunma odasında olsun, sahada olsun. Ekstra bir ders almıyorum çünkü şu anki İtalyancam bana yeterli geliyor. Ekstra bir sıkıntı duysam hemen derse başlarım. Tabii ki en iyisi, en süperi olsun isterim ama şu an yettiği için bir ders düşünmedim. Ancak bakalım sene sonunda burada devam mı edeceğim, Fenerbahçe'ye mi döneceğim. Durumlar netleşsin, ona göre bir karar veririm. 

- Yani şu an bir tercümanın yok?

Evet, yok. 

- Nerede kalıyorsun şu an?

Önce otelde kaldım, ama bir ay önce bir ev buldum. Tüm işlerimi kendim yapıyorum. Empoli zaten küçük bir şehir. Yemeğimi kendim yapıyorum, ama sonrasında yıkaması falan çok hoşlanmadığım şeyler. Bazen evde yapıyorum, ama sık sık dışarıda yiyorum, ama abur cubur değil. Sporcu olarak beslenmemi takip ediyorum. Sık sık olmasa da arkadaşlarımla arada dışarıya çıkıyorum, ama sonuçlar da önemli tabii. Şu an takım olarak çok fazla iyi bir konumda değiliz. Biraz daha skorlar geldikçe, daha çok neşemizi buldukça daha çok dışarı çıkarız elbet.   

- İtalya tercihi senin için zor değil mi, sert futbol ve savunmaya yönelik oyun daha çok tercih ediliyor burada. Arada bir Sion (İsviçre) denemen var. Türkiye, İtalya, İsviçre Ligi senin için fark ediyor mu, yoksa önemli olan iyi futbol oynamak mı?

Takımdan takıma çok değişiyor. Mesela ben Bucaspor'da oynarken Fenerbahçe'ye karşı bir maçımız vardı, hatırlıyorum geride bekleyeceğiz, onlara karşı, topu kaptığımızda hızlı hücum edeceğiz. Fenerbahçe'de oynarken de genelde Anadolu takımlarıyla maç yaptığımızda aynısı.

HABERE YORUM KAT