Artı49 farkıyla… Türkiye’de “ana dilde eğitime” karşı çıkanlar Almanya’da “ana dilde eğitim” istedi

Artı49 farkıyla… Türkiye’de “ana dilde eğitime” karşı çıkanlar Almanya’da “ana dilde eğitim” istedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen DAVA Partisi Genel Başkanı Teyfik Özcan, Almanya’da Türkler için ana dilde eğitim talebinde bulundu.

Almanya’da yaşayan Türklerin öncülüğünde yaklaşık 5 ay önce kurulan ‘Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak’ (DAVA) Avrupa Parlamentosu (AP) için kolları sıvadı. Saksonya eyaleti AP adaylarını tanıtan DAVA’nın Hannover’deki toplantısına parti üyeleri, iş, siyaset ve STK temsilcilerinden yaklaşık 200 kişi katıldı.

Hürriyet’ten Ekrem Sağır’ın haberine göre, toplantıda konuşan DAVA Genel Başkanı Teyfik Özcan, özetle şunları söyledi: “DAVA, 62 yıl sonra geldiğimiz noktada zorunluluktan ortaya çıkan bir oluşumdur. Bunca yıldır yaşadığımız Almanya’da Müslüman toplumu ve azınlıklar ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Almanya’da yaşayan her birey bu olaylarda yaşadıklarını kitaplaştırabilecek boyuttadır. 30 yıl, SPD içinde ayrımcılık ve Müslüman toplumunun sorunlarını dile getirdim, çözme gayreti içinde oldum. Ne yazık ki, mevcut partilerde dininize sahip çıkarsanız, Müslüman ve azınlıkların sorunlarını dile getirirseniz hemen size ‘diplomatca!’ o partide istenmediğiniz söylenir ya da hissettirilir. SPD bizi temsil edecek konumda değil. CDU açık açık istemediğini söylüyor. Yeşiller ve Sol Parti içerisinde bazı terör örgütlerine sempati duyanlar var. Kısacası Müslüman ve azınlıkların haklarını siyasette dile getirecek, çözümler üretebilecek bir siyasi parti olmadığı için DAVA’yı kurma durumunda kaldık.”

‘EZİLEN TOPLUMUN SESİ OLACAĞIZ’

“Almanya’da kurumsal ırkçılık var. Her vatandaşın devlete karşı hak ve ödevleri vardır. Mevcut siyasi partiler haklarımızı dile getirmedikleri gibi, demokratik bir hak olan parti kurma hakkımızı da elimizden almak, partimizi kapatmak istiyorlar. Bir belediyeye gittiğinizde, işe alımlarda, ev kiralamalarda hep ayrımcılıkla karşı karşıya kalan bir azınlıklar grubu ve Müslüman toplumu var. DAVA Partisi olarak ezilenlerin sesi olacağız ve Alman medyasının da olumsuz yayınlarını aşıp, süreç içerisinde ayrımcılığı tamamen ortadan kaldıracağız. Alman uyruklu olmayan çocuklar da okula başladıklarında Alman çocukları gibi Almancaya hâkim olmalı. Anaokullarına yeterli süre gönderilmeyen çocuklar evde öğrendikleri Almanca ile okulda dezavantajlı konuma düşüyorlar. Ana dillerini iyi öğrenmeleri, Almanca öğrenmelerine de katkı sunduğu bilimsel bir gerçek. Bu nedenle ilkokuldan itibaren ana dillerinin nitelikli bir şekilde verdirilmesi gerekmektedir. Genelde eğitim seviyesini de yükseltecek bir etmen olacağı açık. Müslümanlığın da farklı tanıtıldığını görüyoruz. Müslüman kökenli biri, bir terör eylemi içinde bulunuyor ki, Müslümanlıkla şiddeti yan yana getirmek mümkün değildir. Hemen DİTİB camilerinden birinin önünde resmini koyuyorlar ve Müslümanlıkla bağdaştırıyorlar. Biz diyoruz ki, İslam dini Almanya’da kiliseler gibi tanınsın. Bağımsız olsun. Ona da yanaşmıyorlar.”

‘ALMANYA İÇİN VARIZ’

“Almanya’da yüzde 26 oyla seçilen belediye başkanları var. Biz paralel bir toplum oluşturmanın tersine, ayrışmış, siyasetten umudunu kesmiş toplum kesimlerini birleştirecek bir köprü görevi üstlenmiş durumdayız. Almanya için varız, Almanya’nın refahı, mutluluğu için çalışmak için yola çıkmış durumdayız. 62 yıldan beri Almanya’dayız. Bize Türkiye’den bir partinin buradaki kolu suçlaması getiriyorlar. Adeta aklımızla alay ettiklerini düşünüyorum. Bunca akademisyen var, uzun süre Alman siyaseti içinde bulunmuş insanlarımız var. Çok rahat bir partiyi çekip çevirebilecek, iktidara taşıyabilecek nitelikli kadrolarımız var. Kaldı ki, içimizde sadece Türkiye kökenliler yok. Birçok ulustan insanlar var. Terörle ilişkisi bulunmayan, Alman Anayasası’nı ve DAVA tüzüğünü kabul eden herkes bizimle beraber yol yürüyebilir.”

HABERE YORUM KAT